ANA SAYFA
      
Ya, sizi bir yerleden tanıyor gibiyim sanki...
Nerde görmüş olabilirim sizi...

siz daha önce beni görmüşmüydünüz hiç.... Yani şöyle bi derin düşününce çıkaracak gibi oluyorum...
Ha, böyle kısık gözle bakınca beni japon filan zannetmeyin... Hasbi ve harbi Türküz bugüne bugün... Tapu gibi T.C. Kimlik kartım var...
Uykudan yeni uyanıyoruz, durum bundan ibaret...
Bu Annemler de ellerine bi makine almışlar, habire resmimi çekiyorlar...

Çocukların sayfasına çocuklarla çok da alakası olmayan yazılar koymuşuz, öyle de kalmış. Epeyce bir zamandır sayfa düzenlemesi falan yapmadık. Vakit bulamıyoruz, bulsak da düzenleme yapacak 3 tane site var. Hangisini düzenleyecem. Fırsat bulursam köyün sayfasını bir gözden geçirecem. Malum Lapamiz sayfasını silmişler. Ya onu tekrar açacağız, ya da Tepediyarını güzel bi hale getireceğiz inşallah kısmet olursa...
Şimdilik bu sayfayı bu şekildedeğiştirmiş olalım. Muhtemelen birkaç seneye çocuklar kendileri düzenleme yaparlar sayfada...

VEDA HUTBESİ

 

(9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M. Cuma)

 

Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.a.s.) Vedâ haccında, 9 Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi'nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa şöyle hitabetti.

 

Bismillahirrahmanirrahim
"Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardım isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki; Allah'dan başka ilâh yoktur. Tektir, eşi, ortağı, dengi ve benzeri yoktur.
Yine şehâdet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasûlüdür. " Ey Nâs! Sözümü iyi dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedî olarak bir daha berâber olamayacağım.

 

İnsanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz Mekke nasıl kutsal bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, nâmus ve şerefiniz de öylece mukaddestir; her türlü tecâvüzden masûndur. Ashâbım! Yarın rabbınıza kavuşacaksınız. Bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız. Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsinler. Olabilir ki, bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak hıfzetmiş olur.

 

Ashâbım!
Kimin yanında bir emânet varsa, onu sâhibine versin . Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Fakat aldığınız borcun aslını ödemek gerekir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle bundan böyle fâizcilik yasaktır. Câhiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz de Abdülmuttalib'in oğlu amcam Abbas'ın fâiz alacağıdır.

 

Ashâbım!
Câhiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası, Abdülmüttalib'in torunu (amcalarımdan Hâris'in oğlu) Rabîanın kan davasıdır.

 

Ey Nâs! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emâneti olarak aldınız. Onların nâmus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, âile nâmusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz râzı olmadığınız kimseleri âile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise, örfe göre her türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

 

Mü'minler!
Size iki emânet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Bu emânetler, Allah'ın kitabı Kur'ân ve O'nun Peygamberinin sünnetidir.
Ey Nâs! Devâmlı dönmekte olan zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü duruma dönmüştür. Bir yıl, l2 aydır. bunlardan 4'ü Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep hürmetli aylardır.

 

Ashâbım!
Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden nüfûz ve saltanatını kurma gücünü ebedî olarak kaybetmiştir. Fakat size yasakladığım bu şeyler dışında, küçük gördüğünüz şeylerde ona uyarsanız, bu da onu sevindirir. ona cesâret verir. Dininizi korumak için bunlardan da uzak kalınız.

 

Mü'minler!
Sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin. Rabbınız birdir, babanız birdir. Hepiniz Âdem'densiniz, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Hiç kimsenin başkaları üzerinde soy sop üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük, ancak takvâ iledir. Müslüman müslümanın kardeşidir. Böylece bütün müslümanlar kardeştir. Gönül hoşluğu ile kendisi vermedikçe, başkasının hakkına el uzatmak helâl değildir.

 

Ashabım!
Nefsinize de zulmetmeyin. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır. Bu nasihatlarımı burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsinler. Ey Nâs! Cenâb-ı Hak Kur'an da her hak sahibine hakkını vermiştir. Mirâsçı için ayrıca vasiyyet etmeye gerek yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa, ona âittir. Zina eden için ise mahrûmiyet vardır. Babasından başkasına soy (neseb) iddiâsına kalkışan soysuz, yahut efendisinden başkasına intisâba yeltenen nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lânetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın. Cenâb-ı Hak böylesi insanların ne tevbelerini ne de adâlet ve şâhitliklerini kabûl eder.

 

Ashabım!
Allah'tan korkun, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, malınızın zekatını verin, âmirlerinize itaat edin. Böylece Rabbınızın Cennetine girersiniz.

 

Ey Nâs!
Yarın beni sizden soracaklar, ne dersiniz?
Ashâbı kiram: Allah'ın dinini teblîg ettin, vazîfeni hakkıyla yaptın, bize nasihat ve vasiyette bulundun, diye şehadet ederiz, dediler.
Rasûlüllah (s.a.s.) mübarek şehâdet parmağını göğe doğru kaldırdı, cemâat üzerine çevirip indirdikten sonra üç defa:
Şâhid ol Yâ Rab! Şâhid ol Yâ Rab! Şâhid ol Yâ Rab! buyurdu.

 
 BİR DUA    BİR VECİZE
Ey Rabbimiz, bize huşu ver, sana sımsıkı sarılma hissi ver.
  "İlim ve sanat, ittifak görmediği ülkeyi terk eder."
İbn-i Sina
 
WEB SAYFAMIZ GÜNCELLENMEKTEDİR.SİZLERİ HER ZAMAN ZİYARETİMİZE BEKLİYORUZ.
 
 BİR AYET    BİR HADİS
O, yaşatan ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde ona sadece 'ol' der, o da oluverir.
Mü'min - 68
  "Dünyaya karşı kalp kapılarını sürmeleyen kimseye musibetler çok küçük, pek hafif gelir."


SEVGİ ÇİÇEKLERİ GÜNCEL WEB SİTESİ...
 


SİZİ HER ZAMAN ZİYARETİMİZE BEKLİYORUZ ..... SEVGİ ÇİÇEKLERİ
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) geldi ziyaretimize...Daha çok gelin, hitimiz artsın, hitlenelim...
*****İlyas Yalçınkaya Web sitesi.... Bize ulaşmak için ilyas033@gmail.com adresine ya da sitemizde yer alan ziyaretçi defterine görüşlerinizi yazabilirsiniz...Bu sayfada ilerde çok daha fazla resim ve zengin bir içerik sunmayı düşünüyoruz.Düşünce ve tavsiyelerinizi bizimle paylaşırsanız çok memnun oluruz. Biz derken bunun içinde Ahmet Hamza, Zübeyde Yüsra, Ayşe Tuba gibi tanınmış ve de dünyaca ünlü simaların bulunduğunu hatırlatır, sitemizi arada bir sık sık ziyaret etmenizi ve bize bolca vakit ayırmanızı tavsiye ederiz.Ancak burada hemen şunu da belirtmek isterim ki, burada kayan yazılara uzun süre bakıldığında hayatınızın da kayması gibi bir durum söz konusu olabilir. Ama siz yine de bir sonraki yazıda ne diyeceğimi merak ve sabırla bekleyin. Çünkü az sonra çok önemli bilgiler vereceğim bu ekran aracılığıyla... imdi bir zamanlar, ben küçük, minik, ufacık bir çocukken, henüz apalıyorum, yürümeyi bilmezken, mahallede top oynuyoruz, koşuyoruz hafiften.... Nakarat-ı acziyemiz burada sona erer, annem sofrayı serer, babam derede ekin derer. hande yener, komedyen şener, yazıcıda bitti toner, ...************************ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol